Çay,Çin kültürünün bir parçası olurken M.Ö. 2737. yılında keşfedildiğine inanılıyor.Bir rivayete göre, çayın keşfedilmesi Çin İmparatoru Shen Nung Camellia Sinensis bu bitkiye rastladığında bir ağacın altına sığınırken, rüzgârın karıştırdığı birkaç yaprak kaynar suya düştü ve dünyada ilk çayı tattı. Başka bir efsaneye göre de M.Ö. 1046 yılında Çin’de Shang Hanedanlığı tarafından ilaçlı bir içecek olarak keşfedildiği iddia ediliyor. Bu efsanelerin doğru olup olmadığı asla çözülemez lakin çayın Asya kültüründe yüzyıllar boyunca önemli bir rol oynamıştır.Başlangıç olarak,Eski Çin’de ilaç olarak kullanıldığı söylenirken, burada insanlar taze yaprakları çiğnemek için su içinde demlemeyi öğrenmeden önce tazeleme ve canlandırıcı etkileri vardır.Çayın, Çin’de bir içecek olarak geliştiği, yetkililere ve asil lordlara ferahlatıcı bir içecek olarak sunulduğu, M.Ö. 202 ile M.S. 220 yılları arasında gerçekleşti. Sonraki yıllarda, M.Ö. 420 ile 589 arasında, çay içmek bir Çin geleneği olarak popüler hale geldi.Tüketimi hızla arttı ve talepleri karşılamak için çay yetiştirme yöntemleri araştırılmaya başlandı.Tang Hanedanlığı ülkenin her yerine birkaç çay ağacı dikti ve Japonlar birkaç tohum aldılar ve kendi ülkelerine götürdüler. Böylece çay ilk kez Çin topraklarından çıktı ve Japonya’ya tanıtıldı.Çin’in Fujian Eyaletinden Wu-Yi çayında kokulu çay çeşitleri keşfedildiğinden, daha fazla gelişme gördü.
Çayın Kıtalar Arasındaki Yolculuğu
M.S. 8.yüzyılda Çinliler zaten Tibet’e Araplara,Türklere, Hint Himalayalarının göçebe kabilelerine ve dahası Hindistan’a giden ‘’ipek yolu’’ boyunca çay ticareti yapıyorlardı. İngilizlerin çayla tanışması17.yüzyılda gerçekleşti. İhracattaki hedeflerine olumlu yaklaşabilmeleri için daha gelişmiş üretim, paketleme ve hatta nakliye yöntemlerini araştırmaya başladılar.Şimdiye kadar yapılan ve ihraç edilen, hassas ve kesinlikle deniz yoluyla uzun bir yolculuk için uygun olmayan yeşil çaydı. Bu da daha çok siyah çayın doğmasına yol açtı. Yeşilden siyaha çaya bir mucize yapmaktan çok bilimle ilgiliydi. Bu yaprakları yetiştirmek ve işlemek için kullanılan yöntemlerle çeşitli türler mümkün kılınır. Bu nedenle, Avrupalıla yeşil çayın kendilerine beklenen bir durumda ulaşmadığını fark ettiklerinde, tazeliğin biraz daha uzun süre korunmasına yardımcı olmak için yaprakları kurutmadan önce doğal olarak oksitlenmeye başladılar. Bu demlemeye daha koyu bir renk verdi ve dünyanın en popüler çay türü olan siyah çay olarak tanındı. Ve Çinliler çayın yeşilini severken, Avrupalılar siyah çayın uzmanı oldular.
Çayın Popülaritesi Artıyor
İlk giriş limanı Hollanda idi.17.yüzyılda çay ithal edildi ve Hollanda’da tüketildi. Yarım asır sonra İngiliz kıyılarına ulaştı.Şimdi, İngiltere’de çayın tanıtımı, İkinci Charles ile evlenen Portekizli Braganzalı Catherine Prensesi’ne, ikindi çayı olduğuna inanılan 1840 yılında Bedforfd’un yedinci Düşesi Anna ile başladı. Açlığı doyurmanın bir yolu olarak başlayan, kısa süre sonra artık yaygın olan ikindi çayı olarak bilinen bir ritüele dönüştü. Bu arada, Amerika’nın yeni kolonilerinde, 1773 yılında Boston çay partisi olayına kadar en çok tüketilen içecek çaydı.
Dünyanın Geri Kalanında Çay
HongKong : Meşhur HongKong tarzı süt çayına sahiptirler.
Japonya : Çayla tanışan ilk ülkelerden biri olan ve çay töreni başlatan ve Japon rahiplerin dini sınıfları için temel bir içecek haline geldi.Japonlarda çay o kadar sevilmeye başladı ki, onu tüketmenin farklı yollarını bile yarattılar. Japon çay serenomisidir. Diğer bir taraftan bu çay 1738 yılında Soen Nagitoni tarafından geliştirildi; Yeşil çayın fermente edilmemiş formu ve günümüzde Japonya’nın en popüler içeceği olan Japonya Sencha Ulya kavrulmuş çayıdır.
Kore : Çay, ‘’Gündüz Çayı Ayini’’ Kore’de çok eski zamanlarda aristokrasi tarafından ayinlerde içildiği ve ortak bir gündüz töreni olarak belgelenmiştir. Yeşil çayın hala en popüler çeşidi olduğu ve detaylı olarak çay serenomileriyle tanınırken, krizantem çayı, pelin çayı ve hurma yaprağı çayı gibi alternatifler de servis edilmektedir.
Vietnam : Bugün dünyaca ünlü Yasemin çayı ve Lotus çayı gibi bazı özel çaylar var ve aynı zamanda yüksek miktarlarda siyah ve oolong çayları üretiyor ve tüketiyorlar.
Hindistan : Bugün Hindistan dünya çapında en büyük çay tüketicisidir ve Hint çay şirketleri Tetley ve Typhoo gibi büyük yabancı çay işletmelerini satın almıştır.
İran : Ilıman hava, tatlı kaynak suyu ve toprak kalitesi, Kuzey İran’daki Gilan bölgesini ülkenin en büyük çay yetiştiricisi yapmıştır. Ülke, çayı günlük kullanım için yoğun bir şekilde kullanıyor.
Tayvan : Tayvan ülke, dünyadaki en ünlü oolong çayı ve yeşil çayın bazılarına sahiptir ve aynı zamanda birçok batı tarzı çaya ev sahipliği yapmaktadır.
ABD : Kahvenin, Amerika’daki en popüler içicek olduğunu söylerken hemen ardından çay gelmektedir. Bununla beraber, Asyalı meslektaşların aksine, çoğu Amerikalı buzlu, çok şekerli ve sık sık şişelenmiş çaylarını içmektedirler.
Avustralya : Avustralya çayı, Avustralya’da İngilizler tarafından tanıtıldı ve Avustralya’da üretilen ve tüketilen çayın çoğu siyahtır.
Sri-Lanka : Sri-Lanka,Çin, Hindistan ve Kenya’dan sonra dördüncü en büyük çay üreticisi olan ülke Sri-Lanka’da bazı muhteşem çaylar var ve onların Seylan çayı dünyaca ünlüdür.
Türkiye : Türk kültürünün bir parçası olarak kabul edilen çay ile Türkler yaklaşık 140 yıl önce tanışmışlardı. 1839 yılında Tanzimatın ilanından sonra çay yavaş yavaş kahvaltı sofralarında görünmeye başlandı. Bununla beraber, çay başlangıçta çok az kişi tarafından ve çoğunlukla parfümlerde kullanılmıştır.1897 yılında Batum’da yetiştirildi. Dünyanın en büyük çay pazarlarından biri olarak bilinen Türk siyah çayı, Türk meşhur kahvesinden bile daha popülerdir.
Kaynak : coffeeteawarehouse